Bu günlük Emir'in doğumuyla başlayan Hiçyılmaz'ların hikayelerini içerecek.Yiğit'in doğumuyla başlayan kısım onun için tutuğum defterde devam edecek.
Yiğit'in doğumundan 12 yıl sonra bir çocuk daha istiyor muyum? Sağlıklı mıyım, kan uyuşmazlığımız problem olur mu vb??? işaretlerinden sonra bebek yapmaya karar verdik.Haziran 2005 de gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra temmuz ayında hamile olduğumu öğrendim.Ancak önümüzde planlanmış seyahatler vardı.İstanbul formula 1 ilk koşusuna bilet almıştık.Oradandan Datçaya Aktur'a gidecektik.Dönüşte Bodrum'dan Kos adasına geçecektik.

Evet Emir karnımda birkaç haftalıkken ve beni uyku teslim almışken tüm bu seyahatleri yaptık.


İstanbul'da Halamız Mine'yi Londra'ya uğurlamadan önce Fenerbahçe'de Küçük bir Hiçyılmaz kabilesi olarak kahvaltı yaptık ve orada büyüklerimize hamile olduğumu söyledik. Herkesin yüzünde tuaf bir gülümseme vardı.

Artık seninle ilgili planlamalara başlamak gerekliydi biz de işe Peugeot 307 cc satmakla başladık.Senin de rahat edebileceğin bir araç gerekliydi, Renault sicenc aldık. İçine birde dvd player ve tv koyduk.

Öğle uykuları bir süre sonra öğle bayılmaları şeklini alıp 4 saatlik hayattan kopuşlara dönüştü.Aslında gayet sıradan bir hamilelik geçirdim.

Doğumdan sonra gidemem deyip Hatice teyzen gelmişti onu ziyarete istanbula gittik.

4. ayında ananene haber verdim. Akebinde iki günde bir arayıp seslerini sana duyurmayı alışkanlık haline getirdiler.Bu durum halen devam ediyor.Karşılık bir ses duymadıkları halde sana sevgi sözcükleri söylüyorlar.

Babana göre o dönemde dayanılmazmışım.Bana kalırsa o beni hiç anlamıyor sık sık seyahate çıkıp beni yalnız bırakıyordu.

6. aydan sonra sana oda hazırlamaya koyulduk.Bu dönemde en yakında damdan düşen Neşe teyzen olduğu için tüm ihtiyaç listesini ve uygun markaları ondan ögrendim.

Boya,klima,yatak,dolap,perde,halı vb.alışverişler çok keyifliydi.En keyiflisi de küçücük kıyafetler almaktı.Arzu teyzen aldıklarımı gördüğünde yarısını daha büyük olanlarla değiştirmem için beni güç ikne etti.

Bu dönemde Hatice teyzen Dubaide yaşıyordu. Her alış verişi ona da gösteriyordum. Oda her çarşıya çıkışında senin için bir şeyler alıp alıp bilgisayardan bana gösteriyordu.


7. ayda baban Tayvana gitti bende heycandan babaanneni çağırdım.Zamansız doğurursam felan diye.

Babaannenin yardımları hayatımızı çok kolaylaştırdı.Hergün yürüyüşe çıktık.

Kilo alma işi hamileliğin sonunda 8 kilo gibi rekor ile sonuçlandı. Bu arada Kahraman beye(Dr)aylık olan ziyaretlerimiz 15 güne düştü.Senin DVD ni hazırladı bizim için.Ancak o günden sonra bir daha yüzünü göstermedin.Ellerinle gözlerini kapattın.Her dr kontrolü bizim için çok heycan verici geçti.Abini işin içine fazla dahil ettiğimizi.Abin"emir kordonuna basıp koparmaz"demi sorusuyla anladık ve onu kontrollere götürmekten vazgeçtik.

İsmini cinsiyetini öğrendiğimiz gün koyduk ve herkese "bizim Emiri'miz olacak "şeklinde haber verdik.O yüzden daha karnımdayken adınla anılıyordun.

Maratonun sonuna geldiğimizde Nisan 16 olacak diye söyledi doktorlar ancak takip eden günlerde ortalama 7 telefon görüşmesi yaparak "henüz olmadı"diye diye tüm akraba ve arkadaşları sabırla bilgilendirdik.Sonunda baban sezeryan için baskı yapmaya başladı.Bende normal doğum olsun diye bazen kızarak, bazen ağlayarak, bazen doğanın işine karışılmaz vb sözlerle onu oyalamaya başladım.

Bu arada ananen hastaneye yattığı için babaannen yanımızdaydı. baban tuturdu"meyve dalında da bozulur tamam artık diye" bu arada her gün dr gidip kalp atışlarını ve hareketlerini kontrol ettirdik.Her şey normaldi.

Bu arada babaanneye sen mikrodalga fırın almadın da ondan doğmuyo dedim.Gidip aldık değişen bişey yok.Kapı süsü yapmadım ondan doğmuyo dedik Mavi dantel ve kudelalardan süs yaptık hazırladık tık yok.

AAAAA birden aklıma 21 nisandan sonra burçlar boğaya dönüyor. Bizim de etrafımızda harekete geçmekte güçlük çeken birkaç boğa burcu gözlediğim için boğa burcu bebek tüm fertleri tez canlı bir aileyle çok zorlanır diye koç alternafini değerlendirmeliyim diye fikir geldi.

19 Nisan da suni sancıyla normal doğum yapmak üzere hastaneye gittik.Bir aksilik olursa burç için daha bir gün var.

O sabah babaannenle kahvaltıyı Küçükparkta yaptık.Moda dergileri aldım. O sırada anneni arayıp iyiyiz dedik.Ama teyzelerine öğleden sonra hastaneye gideceğimizi söyledik.

Zaten doğum için gerekli bavul 5. aydan beri hazırdı.

Eve geldik kapıda daha önceden sipariş vediğimiz sineklikleri takmak için gelen ekip bizi bekliyor. Eh onlar da beni uğurlayacak artık. Ustalar çalışırken biz yatak odası takımlarımızı değiştirdik.Seninle geldiğimizde şık rahat olsun diye. Akşam abinle kalması için Onur abini çağırdık.

Mualla teyze ile Süreyya amca geldiler. Dr dediği gibi hafif bişeyler atıştırdık baban geldi.Doğumdan sonra gelecek olan misafirlere ikram için süslü, nazar boncuklu çikolatalar almıştı.

Eh her şey hazır olunca Çınarlı doğum hastanesine gittik.Odamıza yerleştik. Suni sancı için hazırlıkları yaptılar. Belime katater taktılar.İlk verdikleri ilaç beni çakır kaeyif yaptı babanla sohbet muhabbet 3 saat geçti bişey yok.

Şu aldığımız dergilere bakmaya başladık ebe hanımla birlikte 3 saat daha geçti bişey yok. Dr muayene ediyor "fena değil 1 saat sonra gelir bebek" diyor .Seviniyoruz az kaldı diye. Beni sırt üstü yatırmıyorsun hep sol tarafıma yatmam gerekiyor.Kalp atışların bozulmasın diye. Ebe hanımda arada bir oksijen maskesi istiyorum Oksijen azalıp bunalmayasın diye.

Arzu teyzenle Sebahattin amcan telefon ile durdurulamayanlardan, ziyaretimize geliyorlar. Herkes gelmek istiyor ama baban telefonda sakinleştiryor onları.

Hiç bir ağrı sancı duymuyorum 2 saat sonra benim duymadığım sancılar sıklaşıyor baban elimi tutmuş birlikte ıkınmaya başlıyoruz. Birşeyler oluyo gibi ama tık yok. Boralim bozulmaya başlıyor, su kaybetmeye başlamışım, açıklık normal ama kafan bir türlü hazne girmiyor.

Dr çok istedin diye 8 saat sabrettik ancak bundan sonrası bebek için tehlike dediği anda ağlamaya başlıyorum. "Allah'ı güldüreceksen plan yap" ben böyle planlamamıştım. Ameliyet haneye giderken ağlamam kesilmiyor. Doktorlardan rica ediyorum biraz ağlayıp güç toplayayım diye.Kahraman bey göz yaşalarımı silerek" bu kadar yeter hadi taoparlan artık"diyor " Ya bismillah"çekiyorum sakince kollarımı bağlatıyorum.10 dk sonra mırıl mırıl bir sesle geliyorsun.Saat 02:30

Yanağımı yanağına koyduğum anda hiç ses yok.İkimiz de rahatladık.Bu arada babanlar aşağıda seni bekliyor. Üzerine yeşil bez sarıp götürüyorlar seni , benim biraz daha işim var.

Odaya indiğimde belimden aşağısı ağaç gibi. Sol omzum oda bende değil.Hemen mememe alıyorum. Merhabalaşıyoruz.

3,350 gr 52 cm boyunda kafası simsiyah saçlı bebek. Eller hala gözünün önünde. Bende deniyorum baş parmaklarımı avumun içine alıp gözlerime koymayı çok rahatlatıcı.

Çok yorgunsun, bende Babaannenin kuçağında sabaha kadar uyudun.

Sabahbaban onur abin ile abini alıp gelidi .Artık vücudumu hissede biliyorum özellikle midemi "çok açım"

Senin için planladığımız bir şey daha var. SÜNNET.Öğleden sonra sünnet oldun.Birden bebeğimi kaçırırlar mı evhamı geldi.Sünnet için seni hasta bakıcının kucağına verip ameliyathaneye gönderemedim.Baban arkanızdan tazı gibi geldi.15 dk odaya döndüğünde gözlerin o kadar mahsundu ki hiç kıyamadım .Bu arada arkadaşlaırımız çiceklerle hediyelerle ziyaretimize geldiler.Akşam Arzu teyzen kaldı bizimle.Tarhana çorbası yapmıştı,onu içince kendime geldim.Tüm gece huzursuzdun Hasta bakıcılardan gazın nasıl atılacağını öğrendik.Çünkü bizizm 40dk yapamadığımızı 2dk yapıp gidiyorlardı.Ertesi sabah evimize geldik.

İlk 10 gün emzirme provalarıyla geçti. Bu arada internetten sürekli bilgi ediniyorduk.Yeni doğanın annesi ne yesin ne içsin vb.Baban ve abine tutma egzersizlerini başarıyla tamamladılar.

Comments

Popular posts from this blog

Büyük Dilemma. Çocuklarımızın güçlü kanatları olması için uğraştık, şimdi arkalarından bakıyoruz.

Erotostenes Tübitak projesi ' o da ne'