Çoçukça oyun grubuna katıldın (3,ocak 2007)
Aktivite anında çok iyi işmişsin sonrasında benim yokluğumu fark etmiş ağlamaya başlamışsın.Telefon ettiler hemen geldim.Beni görünce 5 sn daha ağlayıp "bu okul da abim yok bu nasıl okul?" anlatmaya çalıştın.Ben de o zaman anladım ki sana "okula gidiyoruz " dememeliymişim.
2008 de de yazmaya niyetliyim herkese dilediğim şu:Gerçek olmayacak kadar güzel bir yıl olsun.
Buyıl ki hediyelik fuarına sen de geldin.Bu işten de sen karlı çıktın sana bolbol lego aldık.
Bir de çayseti of benim mutfak elinden kurtulur belki.
teddyle ne bu samimiyet?
Kağıt kalemle aran çok iyi. Tabi bütün evi boyamak isteğine yenildiğin anlar çok oluyor.
Abinin odasında rock saatleri tüm hızı ile devam ediyor.
“kapıyı kapat- a甓onu bırak- çoraplarını getir.”Hadi banyoya”, ”gezmeye gitmek istiyorsan ayakkabılarını getir.” Sende ne istersen anlatıyorsun anlamazsak çığlık atarak parmağımızdan kaldırıp ne istiyorsan gösteriyorsun
Bu resimde Annanene salamura karıştırıyorsun
Zeytin toplarken ağacların gövdelerini içindeki tırtıkları vb dokuları keşfettin.

Zeytin toplarken ağacların gövdelerini içindeki tırtıkları vb dokuları keşfettin.
Ev işlerinde bana yardım ediyorsun.çamaşırları veriyorsun ben asıyorum, bulaşık makinesının kapağına çıkıp bana temizleri veriyorsun bende yerleştiriyorum. Çok şaşırıyorum eline aldığın şeyi yere atmayı severken kendine hakim olup uslu uslu nasıl veriyorsun:))
Buarada ev değiştirme kararı belirginleşti . Aslında akılımın bir kenarında hep vardı.Ama gerçekleşmezmiş gibi görünüyordu.
Birakşam babanla konuşurken maddi ve manevi getirilerini sıralayınca bu değişikliğin hepimiz için iyi olcağına karar verdik.
O hafta sonu Standart Kentten ev tuttuk.Bornova’ya geri gelecektik. İçimin bir yanıda bu eve nekadar zaman emek verdik yeterince keyfini çıkaramadık diyordu. Ancak bu tip kararları çok uztmamak gerekli. Kasımın 20 gibi taşındık.Tabi ki o evden (saray yavrusu) sonra apartman dairesine yerleşmek güç oldu.
O hafta sen annanaenlerle Urlada kaldın biz yerleşince geldin AAAAAA ne diyor benim tatlı oğlum” Anne” çok şükür.Baba, mama, agi, iiiiğit, dede, pingu dan aylar sonra anne dedin ama çok çilveli söyledin
Birakşam babanla konuşurken maddi ve manevi getirilerini sıralayınca bu değişikliğin hepimiz için iyi olcağına karar verdik.
O hafta sonu Standart Kentten ev tuttuk.Bornova’ya geri gelecektik. İçimin bir yanıda bu eve nekadar zaman emek verdik yeterince keyfini çıkaramadık diyordu. Ancak bu tip kararları çok uztmamak gerekli. Kasımın 20 gibi taşındık.Tabi ki o evden (saray yavrusu) sonra apartman dairesine yerleşmek güç oldu.
O hafta sen annanaenlerle Urlada kaldın biz yerleşince geldin AAAAAA ne diyor benim tatlı oğlum” Anne” çok şükür.Baba, mama, agi, iiiiğit, dede, pingu dan aylar sonra anne dedin ama çok çilveli söyledin
Yeni evin çocuk parkı senin için "kiki"çünkü sayıyoruz ve sen kendini kaydıraktan bırakıyorsun.
Almanya Bremen'den bir görüntü.
Geçen gün odaya girdim bilgisayarı açmışsın elindede bir Cd orasına burasına sokmaya çalışıyorsun. Bana da sevimli sevimli bakıp “pingu pingu”dedin
Koltukların kollarına çıkıp mindere atlıyorsun. Bende seni duplör yapmaya karar verdim. Sonuçta düşsenbile hiç ağlamıyorsun.
Birde çevrendeki meteryallerle insanları nasıl eşlemişsin bundan bahsedeyim.
Mehmet dedeni: ezan sesiy ile ,
Ananeni: Zeytin ile
Sulhi, dedeni : İnşaat malzemesi ve gürültüsüyle
Baba: Gazete
Yiğit: CD ve kulalıklar
Bunun haricinde çamaşır asarken zaten herkesin eşyasını tanıyorsun hatta çoraplara kadar ayırabiliyorsun.
Aralık ayı ile birlikte başlayan yağmur ve soğuk bizi yinede parkta oynamaktan alakoyamadı.Ekim 2007
yürüme , tırmanma ile ilgili yeterlilikler bittikten sonra şimdi kollara sıra geldi. Eline ne geçerse fırlatmaya başladın. Şunu test ediyeorsun tam istediğim yere atıyormuyum, istediğim uzaklığa atabiliyormuyum?
Daha çok ses çıkarmak için nereye atmalıyım?
Bu nedenle sana aldığım ağaç küpler ortadan kalktı. çünkü nişanlama o kadar gelişmediği için o ağır şeyi heryere fırlatıyorsunve BAA diye bağırıyorsun.Ben özellikle TV 'ye çalıştığını düşünüyorum.
Çok ağır bi grip geçirdin. Zaten uykusuzduk hepden perişan olduk.
Şeker bayramında biraz dinlenelim istedik.Sana bakmak için gönüllü ekip Annanen ve deden geldi.Bizde Selanik'e gittik.
Tabiki Atatürk'ün evine gittik.
Resimde ilginç bir detay var. Bu restauranta baban daha önceki seyahatinde gitmiş ve anlata anlata bitirememişti. El Tora restaurant: Özelliği etler çok çeşitli ve masaya çiğ geliyor. Tepsi içindeki taşın üstünde kendin pişirerek yiyorsun. Gerçekten çok keyifliydi. Şu baban bu işi biliyor.